Tuesday, February 19, 2013

Yaratıcı İnsan Ofiste Çalışamaz Muhabbeti Yetti Artık!

Bir ropörtaj okudum hayatım değişti.

Hayır tam olarak böyle değil ama önce oturup ropörtajı yapana bir şeyler yazmaya karar verdim. Sonra da dedim ki "kendi sesini kendin duyur ne elalemden medet umuyorsun?". Olay özetle şu, üniversite mezunu bir kadın yaşadığı sözde aydınlanma sonucu aslında o kadar da çalışmak istemediğini farkedip tabiri caizse daha light bir iş seçiyor ve çiçekçiliğe başlıyor. Sonra da bunu memleketin önde gelen gazetelerinden birinde büyük marifet gibi anlatıp şu veziceyi yumurtluyor "kim ofiste çalışırken keyiften dans ediyor?".

Ben bıktım artık bu "9-6 çalışamam, çok yaratıcıyım başka işler yapmam lazım, ofis hayatı enerjimi bitiriyor" diyen insanlardan! Yani okuduğun bölüme yazık (her ne kadar Odtü Ekonomi asla kendisinin iddia ettiği gibi en yüksek puanlı bölümlerden biri olmadıysa da ortalama üstüdür elbette), sahip olduğunu tahmin ettiğim potansiyele yazık! Tamam sonuçta kendi mutluysa ne denilebilir, tüm itirazlar yersiz hatta ayıp. Peki ama bıraktığı hayatı kötüleyip şimdiki konumuyla üstünlük taslarsa bu kadın? Ee, o zaman ben de oturup kimsenin okumayacağı bu yazıyı yazarım işte.

Yahu Türkiye'de çoğunluk 8-6 çalışıyor farkında mısınız? O hanımın çiçekçisinden de o 8-6 çalışan insanlar alışveriş yapıyor aslında! O ropörtajın yayımlandığı gazeteyi de onlar alıyor! Bir anlamda velinimet onlar yani! Ama siz onlara çamur atın bakalım bravo!

Twitter Ofis Görüntüsü - Hiç Yaratıcı Değiller Ama!!

Peki acaba bu 8-6 işe giden insanların sabah ayakları geri geri gidiyorsa bunda pay biraz da sürekli basın tarafından pompalanan yaratıcı insanın sınır tanımazlığı, ofis sevmezliği, mesai bilmezliği muhabbeti olabilir mi acaba? Peki bu sözde yaratıcı/aşmış insanların topluma katkıları nedir biri bana anlatabilir mi rica etsem? Şarkıcısı da, dizi oyuncusu da, köşe yazarı da, burjuva çiçekçisi de kalkmış aynı lafı ediyor "ben 8-6 çalışmak için fazla yaratıcıyım". Yahu ne yarattın bir söyle de bilelim, 5 dk.da üret, 1 dk.da tüketilsinden başka ne yarattın o anlı şanlı özgürlüğünle? Yani bunlar aslında sadece kendi tatminleri için çalışıp insanlığa hiç bir fayda sağlamayan tüketime yönelik işler yapan insanlar değil mi? O zaman ne diye kalkıp "ama yaratıcılık, ama ofis grisinin kekremsi tadı, ama,amaaa!" diyorlar ki!

Aşağılamak için söylemiyorum ama sonuç olarak aşağılıyorsam da beni küçük görene "dur bakalım sen ne ayaksın?" deme hakkım var herhalde.

O soruya da cevap vereyim, "-Ofiste çalışırken kim mi keyiften dans ediyor? -Ben!". Tabi deli olmadığımdan dans sadece zihnimde:)